Kuşları diğer canlılardan ayıran en önemli fark elbette ki uçabilmeleridir. Kuşlar hiçbir canlının başaramadığı bu işi çok özel yapısı olan tüyleri sayesinde başarırlar.
Kuş tüyleri hafiftirler, kaldırma kuvvetleri vardır ve kolaylıkla eski biçimlerine dönebilirler. Eğer bir kuş tüyünü mikroskop altına alır ve incelersek, karşımıza olağanüstü bir tasarım çıkar. Tüylerin ortasında hepimizin bildiği uzun ve sert bir boru vardır. Bu borunun her iki tarafından yüzlerce tüy çıkar. Boyları ve yumuşaklıkları farklı olan bu tüyler kuşa havada hızlı uçma özelliği kazandırırlar.
Ancak daha da ilginç olanı, bu tüylerin her birinin üzerinde de, "tüycük" denilen ve gözle görülemeyecek kadar küçük olan çok daha küçük tüylerin bulunmasıdır. Bu tüycüklerin üzerinde ise "çengel" adı verilen minik kancalar vardır. Bu kancalar sayesinde her tüycük birbirine sanki bir fermuar gibi tutunur.
Çengeller bir fermuarın iki tarafı gibi birbirine kenetlenmiştir. Birbirine çengellerle kenetlenen tüycükler, o kadar bitişiktir ki, tüyün üstüne duman üflense, aralarından geçemez. Çengeller herhangi bir şekilde birbirinden ayrılırsa, kuşun bir silkinmesi veya gagasıyla tüylerini düzeltmesi tüylerin eski haline dönmesi için yeterlidir.
Kuşlar hayatlarını devam ettirebilmek için tüylerini daima temiz, bakımlı ve her an kullanıma hazır tutmak zorundadırlar. Tüylerin bakımı için kuyruklarının dibinde bulunan yağ keselerini kullanırlar. Gagalarıyla bu yağdan bir miktar alarak, tüylerini temizler ve parlatırlar. Bu yağ, yüzücü kuşlarda, suyun içinde veya yağmur altındayken suyun deriye ulaşmasına engel olur.
Dahası kuşlar tüylerini kabartarak, soğuk havalarda vücut ısılarının düşmesini engellerler. Sıcak havalarda ise tüylerini vücutlarına yapıştırarak, vücutlarının serin kalmasını sağlarlar.
Vücudun çeşitli yerlerinde bulunan tüylerin her birinin görevi farklıdır. Kuşun karnındaki tüyle, kanat ve kuyruk tüyleri birbirinden farklı özelliklere sahiptir. Büyük tüylerden meydana gelen kuyruk tüyleri dümen ve fren görevini yerine getirir. Kanat tüyleri ise, kanat çırpma esnasında açılarak yüzeyi genişletecek ve kaldırma kuvvetini artıracak bir yapıdadırlar. Kuşun kanadını aşağı doğru çırpması sırasında, tüyler birbirlerine yakın duruma gelerek, aralarından hava sızması engellenir. Kanatların yukarıya doğru kalkışı esnasında ise tüyler iyice açılarak aralarından havanın geçmesine elverişli bir hale gelirler. Kuşlar, uçabilme yeteneklerini koruyabilmek için belirli dönemlerde tüy dökerler. Görevlerini tam olarak yerine getiremeyen yıpranmış ya da yırtılmış büyük tüyler hızla yenilenirler.
Tüylerdeki bu detaylı yapı her kuşta vardır. Hepsinin tüyleri uçmalarını sağlayan özelliklere sahiptir. Burada anlatılanlar üzerinde düşünen ve aklını kullanabilen bir insan, kuşlardaki tasarımı fark edecek ve bu tasarımın Allah'a ait olduğunu da hemen anlayacaktır. Sadece kuşların bu özelliğini düşünmek bile Allah'ın ne kadar büyük bir güce sahip olduğunu anlamak için yeterlidir.
Kuran'daki ayetlerde iman eden insanların Allah'ın yarattığı canlılar üzerinde düşündüklerinden ve şöyle söylediklerinden bahsedilir:
Göklerin ve yerin mülkü Allah'ındır. Allah herşeye güç yetirendir. Şüphesiz göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün ardı ardına gelişinde temiz akıl sahipleri için gerçekten ayetler vardır. Onlar, ayakta iken, otururken, yan yatarken Allah'ı zikrederler ve göklerin ve yerin yaratılışı konusunda düşünürler. (Ve derler ki: "Rabbimiz, sen bunu boşuna yatarmadın. Sen pek yücesin, bizi ateşin azabından koru." (Al-i İmran Suresi, 189-191)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder