
Anne fil: Gördüğün gibi yavrum henüz çok küçük olduğundan hortumuna nasıl kullanacağını bilmiyor. Onu tam 12 yıl hiç yanımdan ayırmayacağım ve ilk 6 ay boyunca hortumunu nasıl kullanacağını öğreteceğim.
Sedat: Hep merak etmişimdir siz hortumlarınızı hangi işlerde kullanırsınız, buradan mı nefes alıyorsunuz?

"O Allah ki, yaratandır (en güzel bir biçimde) kusursuzca var edendir, 'şekil ve suret' verendir…" (Haşr Suresi, 24)
Sedat: Karnınızı nasıl doyuruyorsunuz?
Anne fil: Biz karada yaşayan hayvanların en büyükleriyiz. Bir fil günde yaklaşık 330kg bitki yer. Bir günün 16 saatini yemek yemeye harcamak zorundayız.
Sedat: Peki ya dişleriniz?
Anne fil: Ağzımın kenarında da gördüğün gibi iki sivri uzun dişimiz var. Bu dişlerle hem kendimizi savunur hem de su bulmak için yerde delik açarız. Tabii dişlerimiz tüm bu işlerde çok fazla aşınır. İşte Yüce Rabbimiz bu yüzden bize çok önemli bir özellik vermiştir. Aşınan her dişimizin yerine arka sıradaki dişlerden bir yenisi gelir. Allah bizi böyle yarattığı için yeni diş çıkarmaya ve bunu gereği gibi kullanmaya güç yetirebiliriz. Bir ayette Allah bunu insanlara şöyle haber verir:
"Şüphesiz senin Rabbin, rızkı dilediğine genişletir, yayar ve daraltır. Gerçekten O, kullarından haberi olandır, görendir." ( İsra Suresi, 30)
Sedat: Acıktın herhalde karnından sesler geliyor?
Anne fil: Bu sesleri kendi aramızda haberleşmek için biz çıkarırız. Böylece 4km uzaklıktan bile haberleşebiliriz.
Sedat: Peki kendi aranızda nasıl konuşuyorsunuz?


Sedat: Anlattıkların için teşekkür ederim. Şimdi annemin yanına dönmeliyim.
Anne fil: Hoşçakal Sedat!
Sedat annesinin yanına giderken, "kimbilir diğer hayvanlarda Allah'ın ne büyük mucizeleri var" diye düşündü...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder